Bella ve Hazar, konaktaki hengameden fırsat bulduğunda Kalender’le konuşur. Kalender, bu mağduriyeti derhal telafi edecektir. Ve bir çadırkent dolusu işçi ve ailesni konağa getirir. Konağa adeta bir şenlik havası hakim olur. Tüm konak halkı, mağdur insanlara yardım etmek için elinden geleni yapar. Kalender, Baran’ın çadırkent sakinlerine karşı iyi niyetini ve cömertliğini görmekte fakat görmezden gelektedir. Bella ve Hazar’ın ısrarıyla Baran’a bir şans vermeye karar verir. Tabi bu; şanstan çok ceza niteliğindedir. Baran, DGS’ye (Damatlık Geçiş Sınavı) girecektir. Sınavı başarıyla geçerse, ancak o zaman Şirn’e kavuşacaktır. Baran, bu teklfi gözü kapalı kabul eder. Fakat bu sınav; hiçbir sınava benzememektedir. Baran, nerdeyse kırk katırla, kırk satır arasında seçim yapacak, işkencelerden işkence beğenecektir. Baran, aşkından aldığı güçle bu sınavı geçeceğine emindir. Fakat Kalender’in sınavları ve sürprizleri bitmeyecektir. Bu sınavdan Baran’ın aşkı mı, yoksa Kalender’in inadı mı galip gelecektir?